Öz
Etkililik kavramı çok eskilere dayanmaktadır. 1930’larda Barnard etkililiği, «örgütün amaçlarına ulaşma derecesi» olarak ve buna yakın bazen de karıştırılan bir kavram olan etkinliği de, «örgüt üyelerinin ihtiyaçlarının doyum derecesi» olarak tanımlar. Ona göre örgütte bu iki kavram arasında bir denge kurabilmek, yönetimlerin en temel uğraşıları arasındadır (Barnard, 1938, s. 1). Ancak o günden bugüne etkililiğin açık, kapsamlı ve kuramsal çerçevelere uyan bir tanımı henüz yapılamamıştır. Sadece etkililiğin çok boyutlu bir kavram olduğu konusunda görüş birliği sağlanabilmiştir. Örneğin, literatürde bir okulun etkililiğinin saptanmasında kullanılabilecek 30 ölçüt belirlenmiştir. Ancak bunların binişimli ve bir dizi boyuta dayandığı görülmüştür. Hoy ve Ferguson’a göre etkili okulun tanımını kuramsal bir çerçeve olmaksızın yapabilmek mümkün değildir. Bir okulun etkililiğinin saptanmasına imkân verebilecek kavramsal yapılar, değişkenler ve göstergeleri de ancak böylesi bir kuramsal temelle sağlanabilir.
Telif hakkı ve lisans
Telif Hakkı © 1988 Yazar(lar). Açık erişimli bu makale, orijinal çalışmaya uygun şekilde atıfta bulunulması koşuluyla, herhangi bir ortamda veya formatta sınırsız kullanım, dağıtım ve çoğaltmaya izin veren Creative Commons Atıf Lisansı (CC BY) altında dağıtılmıştır.
Nasıl atıf yapılır
Balcı, A. (1988). Etkili Okul. Eğitim Ve Bilim, 12(70). https://educationandscience.ted.org.tr/article/view/81