Öz
Kaygı kavramı, Freud tarafından bir psikolojik yapı olarak görülmüş ve davranış bilimlerinde merkezi bir rol oynamıştır. İnsanda kaygı, gelmesi muhtemel bir tehlikeden korkma halidir. Genellikle öğrencilerin karşılaştığı bir kaygı türü, sınav kaygısı olmaktadır. Sınav kaygısı, bir formal sınav veya herhangi bir değerlendirme ortamında yaşanılan duyuşsal, davranışsal ve bilişsel öğelerden oluşan, hoşlanılmayan bir duygu ya da heyecansal durum olarak tanımlanır (Dusek, 1980). Genel sınav kaygısı alanındaki güncel teorik görüşler bilişsel, davranışsal ve duyuşsal olmak üzere üç esas üzerinde durmaktadırlar (Wine, 1980). Fakat yapılan araştırmaların çoğu, bilişsel alanda olmuştur. Örneğin Wine (1971) ve Sarason (1984) bilişsel öğe üzerine çalışmışlardır. Wine, yüksek kaygılı öğrencilerin, görevle ilgili değişkenlerden çok kendileri ile ilgili değişkenlerle meşgul olduklarından, başarılarına yardımcı olacak ipuçlarını değerlendirmede yetersiz kaldıklarını görmüştür. Sarason ise ileri derecede yüksek kaygılı öğrencilerde, sınavla ilgisi olmayan düşüncelerin daha çok etkili olduğunu ve bu nedenle düşük başarı gösterdiklerini saptamıştır.
Telif hakkı ve lisans
Telif Hakkı © 1994 Yazar(lar). Açık erişimli bu makale, orijinal çalışmaya uygun şekilde atıfta bulunulması koşuluyla, herhangi bir ortamda veya formatta sınırsız kullanım, dağıtım ve çoğaltmaya izin veren Creative Commons Atıf Lisansı (CC BY) altında dağıtılmıştır.
Nasıl atıf yapılır
Köklü, N. (1994). İstatistiksel Sınav Kaygısının Kestirilmesi. Eğitim Ve Bilim, 18(91). https://educationandscience.ted.org.tr/article/view/231