Öz
Batı politik düşüncesi, 'kamusal' ve ’özel-kişisel' alan ayırımı üzerine te- mellenmiştir. Klasik Yunan felsefesinde bile, kamusal ve özel alan ayırımı mevcuttu ve özel olarak tanımlanan alan doğrudan 'hane' olarak düşünülüyordu. Böylece; 'özel' hayat, dışarıdaki 'kamusal-#ftlitik' hayattan kategorik olarak ayrılıyordu. Politikanın içinde olmak 'akflcı 'bağımsız' hareket etmek anlamına geliyordu. Bu ayrışma içinde; kadınlc-rın aktiviteleri özel alanla sınırlanmıştı ve bu durumun doğal bir sonucu olarak kadınlar politikaya dahil edilmiyorlardı. Burada, özel alan diye tanımlanan alan kadının sadece hane içindeki eylemlerini kapsamıyordu. Özel alan, kamusal hayatın devam etmesi için gerekli olan tüm eylemleri içeriyordu. Önemli olan; politikanın kamusal alan diye tanımlanan alanı oluşturması ve özel alandan tamamen ayrı tutulan kamusal alanın, yalnızca erkeklere ait bir dünya olmasıydı.
Telif hakkı ve lisans
Telif Hakkı © 1997 Yazar(lar). Açık erişimli bu makale, orijinal çalışmaya uygun şekilde atıfta bulunulması koşuluyla, herhangi bir ortamda veya formatta sınırsız kullanım, dağıtım ve çoğaltmaya izin veren Creative Commons Atıf Lisansı (CC BY) altında dağıtılmıştır.
Nasıl atıf yapılır
Tokluoğlu, C. (1997). Dünyada Demokratik Gelişme ve Kadın. Eğitim Ve Bilim, 21(104). https://doi.org/10.15390/ES.1997.310